Turski jezik |
Naš jezik |
bir |
ijedan |
bir |
jedan |
bir |
jedna |
bir |
jedno |
bir |
nekakav |
bir âdetten vazgeçmek |
odvići |
bir arada veya ayni zamanda var olma |
koegzistencija |
bir araya getirmek |
sazvati |
bir az beklemek |
pričekati |
bir bakiş atmak |
pogledati |
bir bakiş atmak |
zaviriti |
bir daha |
nanovo |
bir daha |
opet |
bir daha muayene etmek |
preispitati |
bir defa bağirmak |
viknuti |
bir defa korkmak |
zaplašiti |
bir defa tehdit etmek |
pripretiti |
bir defa titreşmek |
zatreptati |
bir gün |
jednom |
bir hücreli |
praživotinja |
bir işe yaramaz |
nepotrebljiv |
bir itiyattan vazgeçirme |
odučavanje |
bir itiyattan vazgeçirmek |
odučivati |
bir itiyattan vazgeçmek |
odvići |
bir kaç |
nekolicina |
bir kaç |
nekoliko |
bir katli |
jednospratan |
bir kimse |
neko |
bir kiz estemek |
zaprositi |
bir kiz talip olmak |
zaprositi |
bir listeye kaydetmek |
popisati |
bir mesele hakkinda biriyle görüşmek |
posavetovati se |
bir örekelik kenever |
kudelja |
bir papazin ruhani dairesi |
parohija |
bir parça |
nešto |
bir rakami |
jedinica |
bir şarki söylemeğe başlamak |
propevati |
bir şarki söylemeğe başlamak |
zapevati |
bir şarki tutturmak |
propevati |
bir şey |
nešto |
bir şey getiren kimse |
donosilac |
bir şey üzerinde tasarruf etmek, v |
raspolagati |
bir şeyden önce gelmek |
prethoditi |
bir şeyden yoksun |
pomanjkanje |
bir şeye doğru |
k |
bir seye mâni olmak |
preprečiti |
bir şeye sağlam tutturmak |
pričvrstiti |
bir şeyi birine danişmak |
posavetovati se |
bir şeyi birakmak |
odreći |
bir şeyi birakmak |
odricati |
bir şeyi birinin hatirina getirmek |
gucnuti |
bir şeyi kendi sozleriyle anlatmak |
prepričati |
bir şeyi olmamak |
nemati |
bir şeyi yapmağa kalkaşmak |
preduzeti |
bir şeyin bayatlanmasi |
ustajalost |
bir şeyin içine zorla sokmak |
utrapiti |
bir şeyin içine zorla sokmak |
uvaliti |
bir şeyle iftihar etmek |
dičiti se |
bir şeyle kivanmak |
dičiti se |
bir şeyle övünmek |
dičiti se |
bir sigara sonuna kadar içmek |
"poput |
bir tahta eksik |
blesan |
bir tümden bir parça kesmek, v |
načeti |
bir türlü |
nikako |
bir türlü, adv |
nipošto |
bir türlü karar vermek |
oklevati |
bir tutmak, v |
ujednačiti |
bir vakitler, adv |
nekad |
bir veçhile |
nekako |
bir yana, adv |
postrance |
bir yandan öbür yana prp |
skroz |
bir yerde toplamak, v |
koncentrisati |
bir yerde yerde, adv |
ponegde |
bir yerden başka yere çekme |
dovoz |
bir yerden başka yere çekmek |
dovoziti |
bir yerden dönen erkek |
povratnik |
bir yere, n |
nekud |
bir yerin etrafinda dolaşamak |
obići |
bir yerin etrafinda dolaşamak |
obilaziti |
bir yerin etrafinda dolaşamak |
ophoditi |
bir yerlerini kirma |
krniti |
bir yerlerini kirma, n |
krnjenje |
bir yreden başka yere çekmek |
prevući |
bir zaman, adv |
nekad |
bira, n |
pivo |
bira fabrikasi, n |
pivara |
biraci, n |
pivar |
birader |
brat |
birahane, n |
pivnica |
birakma, n |
prepuštanje |
birakma |
puštaanje |
birakmak |
bataliti |
birakmak |
napustiti |
birakmak |
ostaviti |
birakmak, v |
prepustiti |
birakmak |
pustiti |
birakmak |
puštati |
birakmak |
ustupati |
birakmak |
ustupiti |
birarada bulunma |
koegzistencija |
Upit generiše previše rezultata. Pojednostavite upit, ili pretražite bazu na specijalni način. |
Specijalne pretrage: - riječi koje počinju na: bir - prevod za riječ: bir |